illuminati türkiye
illuminati başkanı illuminati örgütü
"CFR ve Bilderberg toplantılarda Illuminati yöneticiler ve üyeler'in
basına sızdıran söyledikleri birçok kişiye fantezi ürünü olarak
gelebilir ama, gerçek çoğu kez kurgudan daha çarpıcıdır. Türkiye
hakkındaki şaşırtıcı açıklamaları duyunca şaşıracaksınız. Bu
söylediklerini doğru olup olmamak amacıyla yaptığım araştırmalardan
hayal ürünü olmadığını anlayınca sürekli düşünmeye başladığımı itiraf
ediyorum.
Illuminati'nin yöneticiler ve üyelerinin nerede, nasıl ve ne zaman
konuştuklarını gizlemek zorundayım. Yoksa beni yaşatmazlar. Sadece
onların “italik” söylediklerini sizlerle paylaşabilirim. “İtalik”
olmayan yazılarım bana aittir. Yani kendim yazdım. Bu arada aşağıda
göreceğiniz “(…)”'ler, çevrili hatalı yüzünden bozuk konuşmalar bu
konudan çıkarılmıştır.
Bizi ve Türkiye'yi ilgilendiren konuşmalarını ele alarak başlıyoruz..
Yorumlarınızı da bekliyoruz.
Rockefeller açılış konuşmasını yaparak;
“Sayın üyeler, hepinizi saygıyla selamlıyor ve açılış konuşmamı
sunuyorum. her şeyden evvel, yüce liderimiz Lucifer'in örgütün başkanı
olarak bizim için seçtiği ve bize yönlendirdiği onüçüncü üyemizin
yakında bize katılacağının haberini almış bulunuyorum. Eski başkanımız
Siyonizm'in destekçilerinden değerli bilim adamı Albert Einstein'in
ölümüyle boşalan başkanlık koltuğu bir sonraki toplantımızdan önce
sahibini bulacaktır. Kendilerinin bu göreve layık çok değerli bir bilim
adamı olduğunu biliyorsunuz.”
Çağrıkurt- Kim bilim adamıymış?.. Henüz onun kimliğini tespit etmiş
değilim!?.. İnşallah tespit edebilirim ama bana göre büyük ihtimalle
Stephen Hawking olabilir. Albert Einstein Illuminati'nin başkanı
olduğunu duyunca şaşırmıştım. Ama 1950'li yıllarında İsrail Devleti'nin
Cumhurbaşkanlığı adaylığını istememişti.. Neyse ki devam edelim
“Şimdi toplantımızın asıl konularına geçiyorum. Bildiğiniz gibi
hedefimize adım adım yaklaşıyoruz. Kendimize ana ilke edindiğimiz Novus
Ordo Seclorum yönündeki çabalarımız sayesinde, tek bir dünya devleti
kurmamıza çok az kalmıştır. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ajanlarımız
sayesinde çıkarttığımız savaşlar ve karışıklıklar sayesinde hem biz
zenginliklerimizi kat kat artırdık, hem de bu işe yaramaz insan
sürüsünün bir kısmını yok etmeyi başardık. Gördüğünüz gibi bu yolda tek
çözüm felsefemiz olan Ordo Ab Chaos sayesinde bize bilge adamlar,
insanlığın efendileri olmaya devam edeceğiz.”
Çağrıkurt- Şimdi burada anlamadığımız yabancı kelimelerini bizim
dilimize çevirelim.
Novus Ordo Seclorum : Yeni bir Dünya Düzeni.
Ordo Ab Chaos : Kaostan kaynaklanan Düzen
Türkiye, Irak, Iran, Güney Amerika, Afrika, Gürcistan, Ukranya gibi pek
çok ülkelerde darbeler ve karışıkların arkasında Illuminati'ye hizmet
eden CIA ajanları olduğunu da biliyoruz!! Kaostan kaynaklanan Düzen
felsefesi şimdiye kadar duyduğum ve duyacağınız en korkunç ve kanlı
felsefesidir.
“Dünya New York'taki ikiz kulelere terörist saldırısı hikayesiyle
planladığı üzere bir kaosa doğru sürüklenmiştir. Avrupa ve Amerikan
halkları teröre karşı bütün destekleriyle yanımızdadırlar. Ortadoğu'da
amacımız doğrultusunda ve Eski Ahit'te Tanrı'nın emrettiği şekilde, Irak
işgal edilmiş ve sıra Büyük İsrail Devleti'nin toprakları üzerindeki
diğer işgalci ülkelere gelmiştir. Irak't bir Kürt devletinin kurulması
için önümüzde çok az engel kalmıştır. Bu durumda Büyük Ortadoğu
Projesi'nin asıl amacının son aşamasına gelmiş bulunuyoruz.”
Çağrıkurt- İkiz kulelere terörist saldırısı arkasında gizli Amerikan
hükümet olduğunu zaten biliyorduk. Irak'ta Kürt devleti kurma yolunda
adım adım gerçekleşeceğini ve Üç'e bölüneceğini yavaş yavaş acıyla
görüyoruz!!!
“Hepinizin de bildiği gibi önümüzdeki en büyük engel Türkiye idi. Fakat
Türkiye önce ülke içindeki provokatörlerimiz tarafından çıkarılan terör
olaylarıyla ve daha sonra da yine bizim değerli ajanlarımızın uğraşları
sonucu yaratılan *** ile uğraşmak zorunda kalmış ve bu uğurda yüz
milyarlarca dolar harcamak zorunda kalmıştır. Bu da ülke ekonomisine
büyük bir darbe indirmiştir. Bunun yanında satın aldığımız ülke
yönetiminde söz sahibi, özellikle sabetayist kökenli bürokratlar ve
işadamları sayesinde ülkede bankalar batırılmış ve ödediğimiz paraların
çok daha fazlası bankalardan kaçırılan paralarla ülkemize yatırım olarak
geri dönmüştür.”
Çağrıkurt- İyi bildiniz.. İyi analiz etmişsiniz.. ***, ASALA gibi
Masonların bir oyunudur. Ekonomimiz nereye gidiyor!!!
“Bu kaynakları ülkenin önemli medya kuruluşlarının çoğunluk hissesini
satın almak için kullanmış bulunuyoruz. Bizden de aldığı parayla çift
maaşlı ve hayatlarından oldukça memnun olarak çalışan yazarlar sayesinde
ülke insanlarını istediğimiz gibi yönlendirebiliyoruz. Bu ülke
insanları yıllardır süren uygulamalarımız sayesinde kendilerini çaresi
hissediyorlar ve tek kurtuluş yolunun Avrupa Birliği'ne girmek olduğuna
inanıyorlar. Şu an Türkler, ülke ekonomisinin çok iyiye gittiği, Avrupa
Birliği'ne mutlaka girmeleri gerektiği ve girecekleri masallarıyla
uyutulmaktadır. Ama hiç düşünmüyorlar ki Avrupa Birliği, Birleşmiş
Milletlerden sonra bizim “Tek bir Dünya Devleti” yolunda attığımız büyük
bir adımdır. Gerçek şudur ki, basit bir hareketimizle ülke ekonomisi
batma noktasındadır ve sadece bizim desteğimiz ile ayakta durmaktadır.”
Çağrıkurt- Tanıdığımız yazarlara lanet olsun. Türklükten utanan batı
hayranı yazarlar ve Orhan Pamuk gibiler başımıza bela oluyorlar. Devlet
bu hain işbirlikçileri tutuklansın artık!..
Bir mason Rockefeller'a dikerek sordu. “Peki İran konusunda neler
yapılıyor?”
Rockefeller cevap veriyor;
“Bir Kürt devleti kurulmasına itiraz eden bir diğer devlet İran'dır;
çünkü İran hükümeti kendi ülkesindeki Kürtlerin de ayaklanıp, bu
kurulacak olan Kürt devletine katılmak için olay yaratacaklarından
korkuyor; fakat İran zaten saldırı planlarımız içinde olduğu için bu
bizi fazla endişelendirmiyor. Kürt devleti kurulduktan sonra sıra İran
ve Suriye'ye gelecek. Irak hakkında söylenecek bir şey kalmadı, yönetim
tamamen elimize geçmiş bulunuyor.”
(…) Yine bir mason “Sayın Mesih(!) Bush bu konuda neler yapıyor” soran
Rockefeller hafifçe gülümsedi. (…) Duvardaki dev bir ekranda,
Türkiye'nin güneydoğu bölgesini, Suudi Arabistan, İran ve Mısır'ın bir
kısmını, Suudi Arabistan, İran ve Mısır'ın bir kısmını, Suriye, Lübnan,
Kuveyt, Filistin ve Ürdün'ün tamamını içeren Büyük İsrail Devleti'nin
olduğu bir Orta Doğu haritası görünüyordu. Rockefeller bir çubukla
haritada konuyla ilgili bölgeleri işaret ederek konuşmasını sürdürüyor:
“Sayın George Bush ile dün görüştüm ve talimatlarımız doğrultusunda
savaşın İsrail'in İran'a füze saldırısı şekilde yapılacak; önce İsrail
İran'ın nükleer tesislerini vuracak. Bu durumda büyük bir olasılıkla
İran karşı füze bize saldırısı yapacaktır. Böylece biz yine İsrail'in
yanında yerimizi alacağız ve İran'a karşı bir karalama kampanyasının
ardından bu ülkeye büyük bir saldırı başlatacağız. Bu arada, Suriye
sıranın kendisine geleceğini bildiği için İran'ın yer alacaktır. Biz
İran'a saldırılarımızı yoğunlaştırırken İsrail Suriye'yi İngiliz Ordusu
ile beraber işgal edecektir.”
Çağrıkurt- Rockefeller! Senin söylediklerin birer birer gerçek oluyor!..
İran kolay bir lokma olmadığınız hepimiz biliyoruz. Bakalım İran'ı
nasıl yapacağınızı göreceğiz. Suriye konusunda bildiğimiz bir şey yok.
“Kafatası ve Kemikler Tarikatı'na ve dolayısıyla Yale Üniversitesi'ne
biz George Bush gibi itaatkar ve becerikli insanlar yetiştirdikleri için
teşekkür borçluyuz” diye ekledi Rotschild.
Rockefeller başıyla onaylayarak konuşmasını sürdürüyor:
“Türk hükümetinin her hangi bir müdahalede bulunacağını sanmıyorum.
Suriye'nin ortadan kaldırılması ve İran halkının vaat edilmiş
toprakların dışında kalan topraklara sürülmesi ve orada kendilerine
bağımsız bir Şii devleti kurulmasına razı olacaklardır. Sonra sıra Kürt
devletinin İsrail'e ilhak edilmesine gelecek. Bu noktada sanırım Kürtler
biraz başağrısı yapabilirler ama Barzani bildiğiniz gibi bir Kürt
Yahudisidir ve bizim tarafımızda yer alacaktır. Ayrıca Barzani babasının
başına gelenleri çok iyi hatırlıyordur ve Emperyalist bir devletin
dostların her zaman Emperyalizme hizmet etmesi gerektiğini bildiğini ve
kaderlerine razı olacaklarını umuyorum.”
Çağrıkurt- Zavallı devletimizcik.. Bu konularda bir şey yapsın artık
Devlet duyun bizi!.. Devlet İran ve Irak'ta olanlara hiç göz
yummayınız..
“En son olarak Sina Yardımadası ve Suudi Arabistan'ın kuzey kısımları
işgal edilecek. Ürdün ve Lübnan ise işin en kolay kısmıdır. Suudi ve
Ürdün kralları Amerikan bankalarında yatan paralarına dokunmadığımız
sürece istediğimiz kadar toprak alabileceğimiz konusunda bize kesin
teminat verdiler. Diğer Araplar ise kendilerine dokunulmazsa Amerika
Birleşik Devletleri'nde daha fazla yatırım taahhüdünde bulunuyorlar.”
Çağrıkurt- Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürler Arapları bile
etkilediğini göremiyoruz!.. Buna rağmen Araplar ABD'de yatırım yapmaya
devam ediyorlar.
Başka bir mason soruyor:
“Türkiye'nin doğu bölgesini nasıl ele geçirmeyi düşünüyorsunuz,
biliyorsunuz ki Fırat ve Dicle nehirlerinin bulunduğu bölgeler hem vaat
edilmiş toprakların önemli bir bölgesi olarak, hem de yakın bir
gelecekte baş gösterecek olan su sıkıntısını gidermede en kritik alan
olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye ile savaşmayı göze aldınız mı? “
Rockefeller de cevaplıyor;
“Daha önce belirttiğim gibi Türk hükümeti şu anda bizim verdiğimiz
borçlarla ayakta duruyor, sanırım bizimle savaşmayı göze alamazlar. Ama
biz yine de bir “B” planı yaptık. Türkiye'nin zorluk çıkarması
durumunda, Türkiye'nin doğu bölgesinde hak iddia etmelerini, böylece
çıkacak bir savaşta kesinlikle Kürtlerin arkasında olacağımızı
Barzani'ye ilettik. Bizim desteğimizle Kürtler o bölgedeki
provokatörlerin ve misyonerlerin kışkırtacağı Kürt asıllı insanlarla
birleşerek Türk ordusuna karşı isyan çıkaracaklar. Osmanlı
İmparatorluğu'na karşı uygulanan planın aynısı, böylece Türkler iki ateş
arasında kalmış olacak. Ne demişler, tarih tekerrürden ibarettir. Tabii
bunları Kürdistan İsrail'e ilhak ettirilmeden önce yapacağız. Böylece
bir taşla iki kuş birden vuracağız. Hem Türkiye bir oldu bitti
karşısında kalacak, hem de bu bölgeyi Kürtler sayesinde elde etmiş
olacağız. Zaten Amerika Birleşik Devletleri Lozan Anlatşması'nı tanıyan
imzayı atmamış ve dolayısıyla Türkiye'nin sahibi olduğu toprakları
hiçbir zaman kabul etmemiştir ve bizim için Sev Antlaşması hala
geçerlidir.”
Çağrıkurt- Hiçbir zaman kabul etmediğimiz Sevr antlaşmasını diriltecek
bir şey olmayacak! Sevr umudu boş ve hayaldir. Biz tarih'ten ders
almadığımız ne kadar doğruluğunu Rockefeller tarafından kanıtlıyor. Vay
halimize! Tarihten ders alamayacak aptalız.
“Türk ordusunu pek hafife almayın, Türklerin ne kadar iyi bir savaşçı
millet olduğunu unutuyorsunuz.” Bunları söyleyen Habsburg, Viyana
kuşatmalarını hatırlayarak acı acı gülümsedi.
Çağrıkurt- Yaşlı herif! Türk korkusu var sende!
(…)
Rockefeller cevaplıyor:
“Avrupa'dan herhangi bir itiraz gelmeyeceğini umuyorum. Sayın
üyelerimiz, umarım kendi hükümetleri ile gereken anlaşmaları
yapıyorlardır.”
(…)
“Vatikan ise tamamen avucumuzun içindedir. Ambrosiano Bankası
skandalından sonra Papa uslu bir çocuk gibi ne söylenirse yapıyor. Aksi
takdirde, Vatkian'ın önde gelen şimdiki Kardinallerinin ve eski bazı
Papaların birer Mason veya Ateist oldukları, Vatikan'ın uyuşturucu
mafyası ile olan ilişkileri, Vatikan Bankası'nın mafyanın kara parasını
aklama operasyonları ve karşılığında aldığı komisyonlar, eski Papa II.
Jean Paul'ün bir zamanlar Almanya'da Yahudi katliamlarında kullanılmak
üzere zehirli gaz üreten bir fabrikada çalıştığı ve Nazilere bu gazları
sattığı, en önemlisi ise İsa'nın soyundan gelen neslinin kimler olduğu
gibi bilgiler örgütümüzün medya ordusu ile bütün dünyaya ilan edilirse,
ortada Vatikan diye bir kurum kalmayabilir. Zaten daha önce de Vatikan'ı
bu pisliklerden temizlemek isteyen Papa I. Jean Paul'ün ortadan
kaldırılması işini, her şeyin eskisi gibi sürdürülmesi için Vatikan
piskoposlarının isteğiyle, Illuminati halletmişti. Papa'yı, Vatikan'ın
Katolik üzerindeki nüfuzundan yararlanmak için elimizde tutmamız
gerekiyor.”
Çağrıkurt- Helal olsun. Vatikan'ın gerçekleri bilmiyorduk senin
sayesinde öğrendik. Sapık ve eşcinsellerin yuvası Vatikan bitsin..
“Sanırım her şey bu konuştuğumuz senaryoya göre giderse, vaat edilmiş
toprakların ele geçirilmesiyle Büyük İsrail Devleti kurulacak; daha
sonra Kudüs'teki Kubbet-üs Sahra ve Mescid-i Aksa Camisi'nin yıkılmaları
ve yerine Süleyman Tapınağı'nın tekrar yapılması ilk hedefimiz
olacaktır. Yalnız burada bir sorumuz var. Bu yapılar Müslümanlarca çok
kutsal sayılıyor. Bu sebeple bunu şu şekilde yapmayı planlıyoruz; Cami
yakınlarında bir yerde arkeolojik kazı bahanesiyle bir çalışma başlattık
ve buradan kazılan tünellerle binaların temellerine kadar ulaştık. Bu
binaları yıkmak için bütün yapmamız gereken deprem tetikleyici radyo
dalgaları göndermek ve dört ya da beş bir sarsıntı sadece temelleri
zayıflatılmış bu yapıların kolayca yıkılmasını sağlayacak, diğer
yerleşim birimleri fazla zarar görmeyecek.”
Bizim için Süleyman Tapınağı hiç iyi değil!.. Fanatik hahamlar Mescid-i
Aksa'yı bombalamaya çalıştıklarını da biliyoruz. Bizden başka kimse
bundan haberi yok…
Ülküdaşlarım! Yukarıdaki Rockefellerin sözünde Illuminati ve Yahudilerin
en büyük hedeflerden biridir. Kubbet-üs Sahra ve Mescid-i Aksa Camiyi
yıkıp yerine ne gibi binayı inşa edeceklerini aşağıda görebilirsiniz."
Kaynak
